EZİLENLERİN BİRLİĞİ EGEMENLERİN KORKULU RÜYASIDIR
EZİLENLERİN BİRLİĞİ EGEMENLERİN KORKULU RÜYASIDIR Norveç'te haddini bilmez bir faşit canlı yayında Kuan-ı Kerimi yakmak isterken buna tahammül edemeyen bir genç korumaları aşarak müdahale ediyor.Yaşanan bu olaya gösterilen tepkilerde inanç doğrultusunda olmalıydı. Ama öyle olmadı, Norveç' teki bu olay Kürd' ler arasında sorun haline getirilip tartışılması isteniyor. Bu anlamsız, kırıcı ve bölünmeye yol açacak tartışmaları üzüntü ve endişe içinde izliyoruz. Kürd sağı ve solu arasında böylesi tartışmalar birliğe zarar veren, baştan sona yanlış ve "abes ile iştigaldir" ... Bilinçli yada bilinçsiz bu tartışmalara katılmak birliğe engel olmak için egemen güçler tarafından üretilen provakasyon çabalarına ortak olmaktır. Somut şartların somut tahlili der dururuz. Somut şartların somut tahlili demek: var olan sorunları tesbit ederek öncelikli olanları gücelleştirip ele almaktır. Bu gün önemli olan örgüt çıkarını, sınıf ve inanç farkını bir tarafa bırakarak Kürd'lerin yasal platformda birliği savunmaktır.
Bizlere hep ulusal mücadelede yeri olmayan Tudeh ve Humeyni örneği verildi. Tudeh ve Humeyni arasındaki (İran sağı ve solu) mücadele Şah sonrası nasıl bir İran inşa etme mücadelesiydi. Yani bir ulusun kendi içinde verdiği bir rejim mücadelesiydi. Türk "solu" ve "sağı" bunu Kürd'lerin ağzına çiğnedikçe olması gereken birliğe zarar veren bir sakız gibi attılar. Geçmişte Ağa-Beg, yada Komunist-Ateist diyerek karşılıklı yurtseverler katledildi. Araya bugünlere kadar devam eden düşmanlık tohumlar ekildi. Ulusal Birliğin yumuşak karnı örgüt çıkarı, inanç ve sınıf farklılığını önene çıkarmaktır.Şeyh Said ile Seyid Rıza arasında inanç farkı aramak yerine akibetlerinden ders almak gerekiyor. Güney Kürdistan'da uygulanan, tüm dünyanın örnek alması gereken laiklik ve farklı etnik guruplara uyguladığı anlayışı görmeyip yönetimi inanç ve feodallik ile eleştiriliyor. Değinmeden geçemeyeceğim bir konuda Dimli ve Kurmanç ayırımı yaparak birliğe zarar veriliyor. Eksiklikler ve eleştirilmesi gereken konular vardır, kimse yok demiyor.Eleştiri haktır. Ama yapılan eleştiriler inanç, sınıf yada lehçe üzerine odaklanıp bölünmeye yol açmamalı,yıkıcı olmamalı. Kürd'ler ulus olduğu için bu farklılıkları her ulus gibi bünyesinde barındırıyor. Eleştiriler birliği güçlendirici ve yapıcı olmalıdır. Kürd'ler birlik olursa, bu birlik gücünü legal siyasete kuracağı,( bu gün yapıldığı gibi bölünerek değil) ilkeli ittifaklar ile Türkiye'de verilen demokrasininde önünü açacaktır.26. KASIM. 2019