HDP,TÜRKİYE'nin DEMOKRATİKLEŞMESİ
HDP,ÜLülkede var olan Kürd sorununuda Türkiye'yinin demokratikleşmesine bağlayarak çözme iddiasinda olan ve ezici çoğunluğu kürdlerin oluşturduğu solda yer alan yasal bir parti. Her geçen gün seçilmiş belediye başkanları görevden alınıp kayyum atanıyor, Millet Vekilleri için yeni yeni (28 tane) fezlekeler hazırlanıyor. Uygulanan yasa dışı baskılara karşı bu gün toplanıp parlementoda kalarak demokratikleşme mücadelesini savunmaya tamammı-yoksa devammı diyerek, (mağdurları oynayarak mecliste kalmanın yararları her ne ise) tartışıp karar alacaklar. Benim bildiğim ve gördüğüm bu ülkenin önünü açacak demokratik taleblere karşı Osmanlıdan bu yana devletin tavrı "HAK ALINMAZ, VERİLİR." Kürd'lere verilmiş seçme ve seçilme hakkı (kendi kimliği ile olmasada) istenildiğinde geri alınabiliyor. Devlet aklının HDP'ye bu seçilme hakkını neden tanıdığını Pro. Mümtaz Soysal Birleşmiş Milletler'de alınan Azınlık Hakları ile ilgili kararı gözeterek "SHP'ye millet vekillerinin alınması Türkiye için son derece yaralı bir yaklaşımdır." demişti. Bunu söylemesinin nedeni iyi niyetli olmayıp sorunun ötelenmesi için savunulan kurnazlıktır. Çünkü Birleşmiş Milletler'in aldığı kararda ULUSAL, İNANÇ ve ANADİLDE EĞİTİM HAKKI İNSAN HAKLARI SAYILMIŞTIR. Kürd'ler parlementoya alınmadığı taktirde eşitlik hakkı çiğnenmiş olacak ve Kürd'ler Birleşmiş Millet'lerin selfdeterminasyon (ayrılma hakkı) hakkından faydalanması gündeme geleceği endişesi içindir. Kısaca çözüm yerine bu hak sağından solundan kırpılarak Kürd'lere sadece dışa karşı savunma amaçlı verilmiştir. Bu gün Türkiye bu hakkı tanıdığı için "Bakın Kürd'ler kendi partileri ile parlementoda. Ayrımız, gayrımız yok."diyebiliyor. Hatırlamamız gereken bu toprakların kadim halkı olan Süryani'lerinde Lozan'da" Asli Unsur"olarak kabul edildiği için bu gün asli unsur olarak kabul görmeyen Ermeni ve Rumların sahip olduğu başta Anadilde Eğitim Hakkı olmak üzere bir çok haktan mahrum bırakılarak bu gün yok olmak ile karşı karşıya kaldılar. 20-KASIM-2019