PKK NEREDEN NEREYE??? 2.BÖLÜM
19 Temmuz, Eleştirdiğimizde demokrasini ve kapitalizmin gelişmiş ve güçlü olduğu iki ülke örnek gösteriliyor. İsviçre ve Belçika'da kantonlar var ama M. B. 'nin önerdiği gibi değil. Çünkü her ikisindede M. B.' nin karşı çıktığı devletin varlığı devam ediyor. Kısaca M. B. 'nin kuramına destek olabilecek tek bir örnek yok. Ortadoğu ise yukarıda anlatmaya çalıştığım nedenlerden dolayı uygulama alanı olarak en son seçenek olmalıdır. Özellikle kürdlerin yoğun yaşadığı yerlerin seçilmesi tehlikelerle dolu ve düşündürücüdür. İyi niyetle savunulduğunu düşünsek bile bu hatalı seçimi yapmak için halkının taleplerini hiçe saymak ve yaşadığı topraklara yabancı olmak gerekir. Yada önünü göremeyecek kadar siyaseten çaresiz siz ve aciz kalmanın göstergesidir. M.Bookchim kuramında şiddet ve şiddet yanlısı örğütlerin yeri yoktur. PKK'nin Stalinist örgüt yapısı ve silahlı mücadele anlayışı ile yoluna devam ediyor. En radikal örgütlerde bile var olan "Örgüt içi Demokrasi" işlemez. Üstelik Hikmet Fidan ve Faysal Dunlayıcı gibi üst düzey yöneticilik yapmış bir çok kişi değişim istedikleri için infaz edildiler. Değişmez yönetici kadro demokrasiyi içini boşaltarak M. Bookchim gibi amaç olarak değil araç olarak içini başaltarak kullanır.Düşünmeden edemiyorum, her lafın başına demokrasi diyerek başlayan bu yönetici kadro eleştirildiklerinde nasıl zalimleşerek yoldaşına infaz kararı alırlar? Yoldaşına bu kararı alabilenler yarın iktidar olsalar kendi halkına neler yaparlar? %90 oy alarak kazanılan belediyelerde yüz-yüze demokrasiyi içselleştirmek yerine Hendek Savaşında olduğu gibi kazanılan değerlerinde yok edilmesine yol açıldı. Halk bile bile yaşanacak vahşet ile, zorla yapılan iskan ile" yüz-yüze" bırakıldı. Cenaze gitmedik Şehir-İlçe ve Kasaba kalmadığı halde, şiddet anlayışını terk etmez,varlık nedeni olarak görür. Gündemdeki yerini bu nedenle korur. M. Bookchim kendi iradesi ile halkın, hiçbir etki altında kalmadan yasal mücadele etmesini savunur. PKK ise yasal mücadelede kontrolü elden bırakmaz. Yaptığı müdahaleler ile örğüt yararına inandığı her adımda, yasal mücadelenin zararına sebeb olacaksada önünü tıkar. M. Bookchim ideolojik dayatmaları kabul etmez. PKK dayatmacı bir örgüttür ve tarihi kendisi ile başlatır.Örgüt ve lider yoksa halkta yoktur anlayışı egemendir,örgütün çıkarlarını halkın çıkarlarından her şartta öncelikli ele alır ve değerlendirir. Lider olmadan yaşam kabul edilemez çünkü "Halk lidere borçludur",her isteneni borcunu ödemek için yapmak zorundadır. Son günlerde iyice ortaya çıkan bir garip durumda Öcalanı dinlemeyen ama Öcalan'ın arkasına sığınmadan adım atamayan, yıllardır değişmeyen bu bir elin parmakları kadar olan yönetici kadro. Bilmemiz gereken eklektik mantık ile kuram oluşturulamaz. Bu nedenle PKK'nin söylemleri ile yaptığı eylemler arasında uyun yoktur, ciddiyetten uzaktır. Türkiyede kürd sorunu çözülmeden demokrasiye ulaşılamaz. Bu gerçekten yola çıkarak, M. Bookchim ezilen ulusların evrensel hakkı olan UKKTH ile ilgilenmemesine rapmen neden tercih edildi???? Neden kürdler seçildi???? PKK'nin aslında tek istediği kendilerinin hükmünde, kendi anlayışları ile yönetecekleri, milliyetsiz, kimliksiz kantonlara sahip olmak.