PARTİ KAPATMAK ÇÖZÜM DEĞİL, ÇÖZÜMSÜZLÜKTÜR
Adında Kürdistan geçtiği için dört parti, PAK, PSK, TKDP ve KKP kapatılmak isteniyor. Ulus olmaktan dolayı siyasi yelpazenin sağında ve solunda farklı sınıfların temsilcilerinin yer aldığı bu dört partinin ortak varlık nedeni Kürtlerin varlığının tanınması, ulusal talepleri üzerindeki Anadilde Eğitim hakkı gibi çağ dışı yasakların kaldırılması ve legal mücadele ile, şiddete baş vurmadan bu hakların Anayasa ile teminat altına alınmasıdır. 100 yıldır "Kart-Kurt" yada "Dış Kışkırtma" gibi bahaneler ile sorun ötelendi, kürtlerin varlığı inkar edildi. Şiddet tercih edilerek yapılan katliamlar ve sonucunda Mecburi İskan politikası ile insanlık suçu olan asimilasyon uygulaması tercih edildi. Kürtler ve ulusal talepleri bu uygulamalar ile yok edilemedi. Şiddete dayalı ırkçı, inkarcı, dışlayıcı ve yasakçı anlayışın sürdürülebilir olmadığı, sadece şidet anlayışından siyasi olarak beslenmek isteyenlere yaradığı artık görülmelidir. Dış politikadan ekonomiye kadar ülkeyi zora sokan her konuda ve demokrasinin önündeki en büyük engel kürt sorununu şiddet ve inkar ile çözüm anlayışıdır.Kuruluşından buyana izlenen dış politika yine kürt sorunu nedeni ile çıkmazlar ile karşı karşıya. Türkiye'nin Nato üyesi olduğu halde ABD ve RUSYA arasında çaresiz ve tavizkar gidip gelmeler,"sus payı" için verilen tavizlere sebep yine kürt sorunudur. Irak ve Suriye'deki gelişmeler ile birlikte Kürt Sorunu artık uluslar arası sorun konumundadır.Adını koymasalarda Türkiye'de "Beka" sorunu diyenlerin endişesinin nedeni budur. " Kürtler kazanmasında ne olursa olsun" mantığı ile bir yere varılamaz. Üstaklın hükümetler ülkeyi yönetmekte dara düştüğünde çıkarılmasını istediği şiddet anlayışını besleyen OHAL-Kanun Hükmündeki Kararnameler gibi anti demokratik uygulamalar kürtler bahane edilerek çıkarıtılıyor olsada sonuçta ülkede binbir bedel ödeyerek kazanılan demokratik hakların yok edilmesi içinde "bir taşta iki kuş avlamak" misali kullanıldığını unutmayalım. Ülkede cenaze gitmedik köy bırakmayan, 40 yıldır devam eden, devam ettikçede amacı dışına çıkıp kirletilen savaş onarılmaz can ve yarattığı ekonomik kayıplar ile artık çözümsüzlüğü dayattığı taraflarca görülmelidir. Şiddeti, şiddeti yarattı ve konan yasaklar ile çözüme engel oldu. Çözüme ulaşabilmek için kalan tek yol, bu güne kadar denenmeyen sorunun özgürce tartışılmasının önündeki mevcut "yasal denen" demokrasilerde yeri olmayan engellerin kaldırılmasıdır. Yasal mücadeleyi seçen, şiddeti red eden partileri kapatmak şiddet anlayışını besler. Tarihten ders almak yerine sonuç getirmeyeceğini bile bile dört partinin kapatılmasını isteyen, bundan günlük siyasi çıkar bekleyen çevreler var. 4 parti tarihi gerçekler ışığında Kürdistan ve Kürt'ler var dediği için ırkçıkla suçlanıp siyasi bir karar ile kapatılmak isteniyor.Oysa var olan bir ulusu bağnaz ve şöven, günümüzde Siyasi İslam Turan'cılığın birleştiği "Tekçi" anlayış ile ve zora dayalı asimilasyon yöntemleri ile eritip yok etmek ırkçılıktır,buda çağımızda insanlık suçudur. Peki neden bu dört parti seçildi? Çünkü sorunun adını doğru koyan, şiddete bulaşmadan evrensel değerler ile çözüm arayan bu dört partidir. Üstakılın oluşturduğu inkara dayalı siyasetin dişına çıkamayan, bu cesareti gösteremeyen partiler ve adayları İstanbul'daki seçimde üstü kapalı ve karın ağrısı çekerek verdikleri mesajlar ile ulusal talebi olduğunda yok sayılan kürt oylarına ulaşmak istiyorlar. Üstaklın oluşturduğu siyasi iradenin hukuk üzerinden gerçekleşmesini istediği kapatma kararına HAYIR demek, halklarin eşitliğine inanan, kendine demokratım diyenlerin ve yurtseverlerin görevidir.