Mele Mustafa Barzani ve Karslı Zeynep Ana.
Nemir Barzani ve Bazı Aşiret liderleri sohbet eder, Bir ara Kürdlerin vefasızlığından söz ederler.
Barzani durun der siz şikayetçisiniz ama Kürdler sizin düşündüğüz gibi vefasız bir millet değil, tam tersine kürd Anaları dünyada emsali görülmemiş bir cesaret ve yüreğe sahip. Başımdan geçen bir olayı size anlatayım.
1947 yılında 500 Peşmerge ile Sovyetler birliğine yürüdüğümüzde. 50 günü aşkın zorlu bir süreçten geçtik. İran ve Türk askeri bir çok yerde pusu kurdu Aras nehrinde destan yazı Peşmerge, Karadan ve havadan bize saldırıdan yolumuzu kesen İran askerleri ile uzun bir çatışmasan sonra, Bir uçaklarını düşürdük. 4 tanklarını imha ettik 120 İran askerini öldürdük, 271 askeri esir aldık. 4 şehit verdik ve 20’ye yakın yaralımız vardı. elimize geçen 60 yakın katırın yüzü cephane idi. Yarısının yükünü imha edip. yaralılarımız taşıdık. Diğer katır ve cephaneyi aldık. İran tüm gücü ile Maku körüsünü korumuştu. Uzun bir çatışmadan sonra Köprüyü İran’dan aldık. En büyük engel Aras nehrini aştık. İran bizim İran içinde ilerleyeceğimizi düşünürken. Biz daha zor olanı seçtik. Yön değiştirip Kars sınırından Sovyetler’e ilerledik. Hem Türk hem İran’ın ateşi arasında olsakta. Kimse bunu düşünmemişti.
2 gün sonra Ekmeğimiz bitti ve açtık. Bir köyün yakınından geçiyorduk, sabah 8-9 gibi Ben ve 2 Peşmerge köye gittik, rastgele bir evin kapısını çaldım. Bir bayan açtı kapıyı, kızım dedim ben Mele Mistefa'yım ben ve Peşmergelerim açız bize parasını alma şartı ile verecek ekmeğiniz varmı ?
Kadın gözlerime baktı gözü doldu adeta ve elime sarılıp öptü, ben kimimki Mele Mistefa Barzani bana misafir olmuş. İçeri davet etti, Ben Yok kızım Biraz ekmek alıp gideceğiz arkadaşlarımız bekliyor. cebimden para çıkartıp kadına uzattım, Bu para ile bize köyden ekmek al kızım dedim.
Kadının gözleri dolmuştu. Baba ne yapıyorsun Allah aşkına. Hayatını halkı için hiçe sayan. Çoluk çocuğunu bırakıp kürdün çocukları İçin dağlara çıkan Mele Mistefa ve Peşmergesi bize misafir olmuş iki ekmek için paramı alacağız. Bizde hiç mi Onur şeref yok sandınız. Değil iki ekmek hepimizin canı feda olsun size deyince. Peşmergelere döndüm bakın dedim bu millet için ne yapsanız azdır.
Kadın komşusuna koştu bir iki eve girdi çıktı ve 15-20 daka içinde Bütün köy toplantı. İhtiyacımızın iki katı ekmek topladılar. O kadar sevinçliydiler sanki önlerine tüm dünyayı sermişiz, Bize hizmet eden onlar. Mutlu olan yine olanlardı. Onlara misafir olup Gitmememiz için çok ısrar ettiler, ben onlara burda kalmamızın onlar için tehlikeli olduğunu askerin onlara zarar vereceğini ve Peşmerge'nin onları beklediğini söyleyip. Onlara teşekkür ederek vedalaştık.
Kadın geldi elimi öptü, ismini sordum, ismi Zeynep'ti eşi vefat etmiş. 11 yaşında bir oğlu vardı. Baba dedi fazla bir şeyim Yok şu küçük çocuk dışında. İkimizin canı bu yolda kurban dedi. Ben Zeynep kızım senin gibi Anaların sayesinde Kürdler bu 4 zalimi yenip özgürlüğüne kavuşacak. 11-12 yaşlarında olan Ahmet'i çağırdım yanıma. Öptüm başını okşadım dünyalar atlısı bir çocuktu. Omuzumdaki Birno silahı Ahmede verdim. Kadın hayır baba dedi, sana iki ekmek verdik diye silahınımı alacağız. Kızım dedim. Bak orası Rusya sınırı, bu silah yıllardır omzumda cephede bana lazımdı. Ruslar bu silahları alacaklar bizden, Onlar alacağına Ahmedime kalsın. Birgün lazım olur belki yiğidime. Zorda olsa Silahı çocuğa verdim. Bir kaç saat sonra Sınırı geçtik.
Aradan yıllar geçti. 11 yıl sonra Rusya'dan döndüm, 3 yıl sonra Eylül devriminde Irak rejimine karşı savaş ilan ettik. Çatışmalar yoğun ve Peşmerge destan yazıyor cephede. Barzandaki karargahdayız Peşmergeler genç bir delikanlı geldi, Baba'yı görmek istiyorum diyor. Gelsin dedim.
Karargaha girince direk bana doğru geldi ve elimi öptü genç beni tanıyordu, ama ben tanımadım. Babo dedi ben Ahmet, Hangi Ahmed dedim Karslı Ahmed Zeynep'in oğlu deyince, Ayağa kalktım ve genci bir kez daha kucakladım. Büyümüş kocaman adam olmuştu küçük Ahmed. Elindeki silahı görünce bir kez daha şaşırdım benim silahımdı. Kadın 15 yıla yakın silahımı saklamış.
Baba dedi Annem sizin cephe açtığınızı duyunca Silahı bana verdi bugün Peşmerge'nin silaha ihtiyacı var. Al Babanın silahını yetiştir ona ve deki Benim Ahmed'den başka oğlum yok. Keşke 10 oğlum olsaydıda bugün hepsini cepheye yollasaydım. Sende orda kal savaş dedi bana.
Ahmed bir hafta yanımda kaldı ve yolcu ettim. Oğlum dedim Annene selam söyle, Burdaki tüm Peşmergeler onun evladıdır, Sen Ananın yanında kal Ahmed ona iyi bak biz burda senin yerinede savaşırız.
Evet arkadaşlar bir Ana düşünün Ta Kars'tan buraya bize bir silah ulaştırmak için. Tek varlığı oğlunu feda etmiş ve o çocuğa demişki git gelme. Hangi millette böyle yürekli Analar var ? Siz kalkmış kürdün vefasızlığından söz ediyorsunuz.
Ahmed eve gittikten 3-4 ay sonra geri geliyor. Annesi oğlum Mele Mistefa orda savaşırken senin burda dizimde oturmana vicdanım kabul etmez ve Allah Rıza göstermez Git Babanın yanına deyip, tek oğlunu yolcu ediyor Zeynep Ana.
Ahmed Barzana gelip yıllarca Mele Mistefanın yanında kalıyor Evlenip 3 çocuk sahibi oluyor
1978 yılında Şehid düşüyor, Mele Mistefa Ahmedi o kadar çok seviyorduki Şehadet Haberini gizliyorlar Nemir'den. İdris Barzani Ahmedin şehit haberini Bana hastanede iken aldık. Çok hasta idi, ben Sidat'ın Mesud'un ve diğer kardeşlerimin şehadetini rahatça Babama söyleyebilirdim. Ama Ahmed'in şehadetini söyleyemedik. Babam hasta idi ve Ahmedi o kadar çok severdi acısını kaldıramaz diye düşündük.
Ahmet'ten sonra çocukları ile bizzat Serok Mesud Barzani ilgileniyor ve şu an Biri Avrupa'da diğer ikisi Parastının en kritik noktalarında Babalarına yakışır bir şekilde Kürdistan'a hizmet ediyorlar.
Başta Mam Ahmed Tüm Kürdistan Şehidlerinin ruhu şad mekanları cennet olsun.