NEWROZ BAYRAMI, DEHHAQ VE KAWA EFSANESİ
1598 yılında Bitlis Mir’i Şerefxanê Bitlisi’nin yazdığı Şerefname’ye göre Dehhaq, büyük hükümdar Cemşid’den sonra İran ve Turan tahtına oturan ceberrut bir hükümdardı. Bu hükümdarın ceberrutluğuna karşı Yüce Allah kendisini, yaradılışında iki ejderha ve yılanın başına benzer iki kemiğin çıkmasıyla müptela kıldı. Bu kanser denilen bir hastalıktı. Tabiplerin tüm çabaları bu hastalığı iyileştirmeye imkân vermedi. Günün birinde mel’ûn şeytan tabip kılığında çıkageldi. Ve Dehhaq’ka ‘’senin iyileşmen bu kanserli çıban başına genç insanoğullarının beyinlerinin sürülmesine bağlıdır,’’ dedi. Bu öğüde uyuldu ve acı hafifledi. Kansere beyin sürüldükçe hasta kendini iyi hissediyordu artık. Bunun üzerine yetkililer günde iki kişinin öldürülmesini ve beyinlerinin alınarak yaraya sürülmesine karar verdiler. Bu yüzkarası zulüm ve haksızlık bir süre devam etti. Bu konudaki görevlinin acıma duygusu galebe çaldı; sonra günde bir kişi öldürmekle yetinmeye, onun beynine bir kuzu beynini eklemeye ve öbür kişiyi serbest bırakıp, kendisine dağları ve engin yerleri yurt edinmesini tembih etmeye karar verildi. Her gün bir kişinin serbest bırakılması büyük bir topluluğun meydana gelmesine yol açtı. Bu insanlara ‘’Kürd’’ adı verildi.
Kimi rivayetlerde Dehhaq’ın Asur Kralı olduğu M.Ö.613 yılına kadar hüküm sürdüğü ve Demirci Kawa tarafından öldürüldüğü belirtilir. Dehhaq’ın yarasının iyileşmesi için kurban edilecek genç için sıra Demirci Kawa’nın oğluna gelmiştir. Bu arada halk Dehhaq’ın zulmünden bıkmış ve bir kıvılcım beklenmektedir. Bir plan yapılarak Ninowa’daki sarayın etrafı kuşatılır. Demirci Kawa saraya gidip, yarasına merhem sürülüp dinlenmekte olan Dehhaq’ın kafasına çekiçle vurur, Dehhaq’ı öldürür. Bu günün 21 Mart günü olduğu, halkın Dehhaq’ın ölümünü ve özgür olmalarını kutlamak için ateşler yakıp kutlama yaptıkları söylenir.
Ortadoğu ülkelerinden, Hindistan’a kadar geniş bir coğrafyada kutlanan Newroz Bayramı Kürdler açısından kaynağını bu olaydan ve bu tarihten almaktadır. Kürdler’de hem Sersal/Yeniyıl, hem baharın gelişi hem de özgürlük bayramı olarak kutlanan Newroz milli bir bayram olarak yüzyıllardır kutlanmaktadır.
Kürdler’in Homeros’u Ahmedê Xanî 1695 yılında kaleme aldığı Mem û Zîn adlı destanın 12. Bölümünü Newroz bayramına ayırmıştır.
Derketına şehrriyan bı deştê Jı bo seyrana sersal û geştê
Dewra felekê jı bextê feyroz Disa ku numa ji nû ve Newroz
Feleğin dönüşü mavi bahttan Gösterince yeniden Newrozu
Mebni li wi adetê mubarek Şehri û sıpahiyan bı carek
O kutlu geleneğe uygun olarak Şehirlilerin ve askerlerin hepsi
Bajar û kelat û xani berdan Teşbihê bı nejdiyan û cerdan
Terk etti şehri, kaleleri ve evleri Avcılar ve talancılar gibi
Sef sef dımeşine kûh û deştan Ref ref dıxuşine seyr û geştan
Saf saf tepelere ve ovalara yürüdüler Kafile kafile gezmeye ve seyretmeye döküldüler
Sersali û bakır û ruwalan Sedsali, cıwan û pir û kalan
Yılbaşılar, bakireler ve delikanlılar Yüz yaşındakiler, gençler, ihtiyarlar ve koca karılar
Sersal- ı lı resm û rahê mahûd Gêran dı cıh û meqamê mehmûd
Yılbaşını geleneksel yol ve yöntemle Kutladılar, göklere kadar yükselterek seslerini
Newroz Bayramının barışa ve kardeşliğe vesile olması dileğiyle
Newroz Piroz Be!