Çelle'nin bitişi ve Enter'in hikayesi
Çelle'nin bitişi ve Enter'in hikayesi
Enter bazırgan (tüccar) dı, ticaretle uğraşıyordu. Çelle'nin bitmesiyle beraber sefere çıkacaktı. Çelle'yi hesaplamak için kırk tane kuru üzüm cebine koyup günde bir tane yiyordu. Kuru üzümlerden iki tanesi birbirine yapışık olunca bir günde iki tane yedi böylece Çelle bitmeden yani otuz dokuzuncu gecede (bu gece) devesini alıp, atına binip, sefere çıktı.
O gece Enter tipiye yakalandı; soğuktan korunmak için devesinin karnını yarıp içine sokuldu ve soğuktan korunmaya çalıştı. Hava bulutlandığında (ewr) devenin postu yumşuyor, hava açtığında (sayi) devenin postu sertleşiyordu. O gece yedi defa ewr, yedi defa sayi olduğunu anladı.
Sabah olunca evine geri döndü. Birisi yabancı, diğeri amcasının kızı olan iki karısı vardı. Yabancı olan karısını daha çok seviyordu. Enter'in döndüğünü görünce yabancı olan hemen Enter'i karşılamaya gitti ve sabaha kadar kaygıdan uyumadığını söyledi. Enter gece hava durumunun nasıl olduğunu sorduğunda bilemedi çünkü akşamdan vurup uyumuştu. Amcası kızı olan karısının yanına gidip bu defa ondan sordu. Amcası kızı gece boyu Enter'in kaygısından uyumamıştı ve Enter'e, geceleyin yedi defa ewr ve yedi defa sayi olduğunu söyledi. Bunun üzerine Enter yabancı olan eşini bırakarak amcası kızı ile yaşamını devam ettirdi.
Eskiler Çelle'nin bitiminde Çelle ne zaman bitiyor yerine Enter ne zaman biniyor (Enter çı wext sıwar dıbe), yada Enter bu gece yola çıkacak (Enter işev sıwar dıbe) derlerdi.