KUDÜS-İSRAİL ve FİLİSTİN
KUDÜS-İSRAİL ve FİLİSTİN İsrail parlementosu 55 Hayır oyuna karşılık 62 Evet oyu ile kabul edilen yeni kararlar aldı. Bu kararlara destek verenler ve antisemitizme varan karşı olanların tepkileri bölgedeki diğer sorunların önüne geçerek tartışmalar devam ediyor. Aynı sorunların var olduğu Türkiyede dindarı- solcusu ile, özelikle Kürt aydınları başta olmak üzere, haklı - yada haksız ayırımı yerine"Düşmanımın düşmanı dostumdur." bakış açısı ile ikiye bölündüğünü görebiliyoruz.Uluslar arası ilişkilerin karşılıklı çıkara dayandığını unutmadan bakış açımızı belirleyen dost bilinenin yanlış yaptığında onu uyarmakta dostluğun gereği olmalıydı. Kısaca bu kararlara göre: 1-Arapça artık resmi dil sayılmayacak. 2-Dünyanın neresinde olursa olsun her yahudi İsrail vatandaşı sayılacak. 3-Yahudi inancına göre kutsal sayılan günlar tatil olarak kabul edilecek. 4-Mevcut İsrail yasaları yetersiz kaldığında karar yahudi inanç kurallarına göre (yani yahudi şeriatı) verilecek. 5-Ülkenin geleceği ile ilgili karar verme hakkı sadece yahudilerindir. "Yahudi olmayanların giremeyeceği yerleşim yerlerinin tesbitii" şimdilik kaydı ile reddedildi. Arap coğrafyası ile çevrili topraklarda 14.5.1948'de kurulan İsrail devletinin Babilden bu yana özellikle 2.paylaşım savaşında yahudi halkının yaşadıklarına bakınca güvenlik endişesi anlaşılır bir durum. Ancak duyulan bu haklı endişe nedeni ile güvenlik önlemi adı altında yayılmacı politikayı,ana dilini kullanma ve birlikte yaşadığı Filistin halkını yok sayma hakkını vermiyor. Alınan bu kararlar ile hedeflenen İsrail'de yaşayan Filistinlileri asimile etmek değil. Filistinliler gönüllüde olsalar bu mümkün değil. Çünkü yahudi olmak ancak anneden gelen soy ağacı ile kabul görür. Kısaca sonradan yahudi olunmaz, ancak yahudi anadan doğulur. O zaman İsrail parlementosu bu kararı neden aldı? Bölgede Filistin sorunu önemine göre var olan diğer sorunlar sırslamasında üst sıralarda yer almasada önemlidir. Ama görünen oki çözülmesi istenmiyor. İstenildiğinde kaşınıp kamuoyu oluşturmak için kullanılan, sonra unutulan bir sorun. Bu güne kadar ne yazıkki ödenen bedelleri ile, oluşturulan ablukada acıları ile başbaşa kalan hep filistin halkı oldu. Esas önemli olan Sınırları "masa başında" çizilen devletlerin yer aldığı bu coğrafya jeopolitik konumu, etnik ve inanç farklılıkları ve zengin yer altı kaynakları ile, dış müdahalalere açık, ciddi çözüm bekleyen sorunları bünyesinde barındırıyor olması. Hatta bazı sorunlar varki bölgenin haritasını bütünü ile değiştirebilecek güçte. İşte Filistin halkının sorunlarını, bölgedeki statükodan yana olan güçler gerekli gördüklerinde kaşıyarak gündemin ön sıralarına koymaktaki amaçları diğer can alıcı sorunların gündeme gelmesine engel olmak, bunuda başarıyorlar. Önemli bir konuda Filistin halkının önderlerinin" Enfal" gibi katliamlarda rol almış olmaları,şuça ortak olup ezilen halklara karşı yanlış tarafta yer almaları Filistin halkının yaşadığı dramı, ambargonon yarattığı mağduriyetini görmemize engel olmamalı.Aynı hatayı bizler yapmayalım. Unutmayalım, İsrail parlementosundada Filistinlileri yok sayan, dillerinin yasaklanmasına 62 parlemente karşı HAYIR oyu vererek karşı duran, onurlu 55 tane parlementerde var.