Lütfü KIVANÇ / İnsanlık tarihi bu soylu kavramlar uğruna tarihsel geçmişinden günümüze büyük bedeller ile mücadelesini vermekte ve vermeye devam etmektedir.
Ancak bildiğiniz gibi geçmişin koşulları ile bu günün koşulları aynı değildir.
Evrimleşen dünya ve buna bağlı değişen toplumsal ilerlemeler bu kavramların (diyalog, diplomasi ve uluslar arası hukuk) mücadele yöntemlerini ve araçlarını değiştirmektedir.
Hak arama talepleri ile ortaya çıkan toplumsal çatışmaların ve uzlaşmazlıkların en büyük yıkımları savaş ve şiddetin yarattığı büyük tahribatlardır.
Her savaş bir barış ile sonuçlandığında ve geriye dönüp nedenleri üzerinde düşünüldüğünde demokrasi silahının tüm silahlardan ne denli önemli olduğunu ve Barış dilini kin ve öfke içeren savaş dilinden ne kadar değerli olduğunu ortaya çıkarır. Onun için denilir ya, ‘savaş kolay barış zordur’. Bu neden ile İnsanlığın ortak değerleri olan özgürlük demokrasi barış evrensel değerlerdir.
Birey olarak toplumsal grup (örgüt parti vs olarak) hiç birinin kendilerine göre biçimlendireceği değerler değildir. Haklılık, meşruiyet bu soylu değerleri doğru kullanmak, İnsanlığın vicdanında kabul görüldüğünü sağlamalı, evrensel hukuka uygunluğu ile haklı zemine çekilmelidir. Yoksa barış demokrasi özgürlük gibi soylu kavramların içini boşaltırsınız. Bir elinde silah bir elinde barış söylemi ne kadar iki yüzlülük ise, kendi içinde otoriter, dışarıya karşı demokrasi havariliği yapmak ta bir o kadar iki yüzlülüktür. Bu neden ile bu yüce değerleri Lütfen kirletmeyelim!
Bu güne kadar ne sizin barışınız ne ötekinin barışı topluma inandırıcı gelmemiştir. Aklımızla alay etmeyin yeter!...
30 yıldır PKK ile Devlet arasında süren bu kirli savaşın elbette tarihi nedenleri var. Kürt sorunu gibi devasa bir sorun nedenleri üzerinde her iki tarafın bu güne kadar ciddi çözüm önerileri ve güven verici uzlaşma çabaları yetersiz kalmıştır.
Bu kadar uzun zaman içinde yara kangrene dönüşmüş, toplumsal tahribatları onarılmaz hale gelmiştir. Bunu fırsat bilen dış etkenler devreye girerek çözümü zorlaştırmışlardır. Silah ve şiddetin yarattığı kaos savaş baronlarının işine yaramıştır. Bu gün bu iki güç arasına sıkışan toplumsal muhalefetin önerilerini dinlemek ve biri birleri ile çatışmadan örgütlenmeleri, her iki tarafın da kulak verip dinlemeleri demokratik barışçıl çözümü kolaylaştıracaktır.
Bu günlerde KDP Partileşme Hareketine yönelik eleştiriler demokratik teamüller içinde yapıcı katkılardan çekinilmemesi gerektiğine inanıyorum. Yeter ki bireysel, grupsal çıkarları Kürdistani birliğin önüne çıkarılmasın…
Saygı ve Selamlarım ile…
Lütfi KIVANÇ