Sığınmacıların Yunanistan adalarında tutulma politikasına son verilsin
"dan aktaran Rojda Newroz Yıldırım"
Avrupa’ya sığınan binlerce kadın, çocuk ve erkek Yunanistan adalarında bir kısmını Avrupa Birliği’nin finanse ettiği merkezlerde mahsur kaldı. Yaşam koşulları her gün daha kötüye gidiyor. Kirli ve aşırı kalabalık kamplarda kalmaya zorlanıyorlar ve birçoğunun sadece yaz mevsimine uygun çadırlarda veya yerde uyumaktan başka seçeneği bulunmuyor. Kış mevsimi yaklaşırken kaybedecek zaman yok. Kadınların, erkeklerin ve çocukların güvenliği tehlike altında.
Bu durum, Yunanistan’ın Avrupa hükümetlerinin de desteğini alarak AB-Türkiye anlaşması gereği insanların adalardan ayrılarak anakaraya geçmesini engellemesi nedeniyle yaşanıyor. Fakat insanları Avrupa’nın eşiğinde sefalet içinde mahsur bırakmanın hiç bir gerekçesi olamaz. Yunanistan hükümeti, diğer Avrupa liderlerinin de desteğiyle bu durumu değiştirebilir. Bir araya gelerek kış mevsimin başlangıcı olan 21 Aralık itibariyle hiç kimsenin soğukta kalmamasını güvence altına alabilirler.
Yunanistan hükümetine adalarda toplama politikasını sonlandırma ve sığınmacıların anakara Yunanistan’a geçişine izin verme çağrısı yapın. #OpenTheIslands
Arka Plan:
Aralık 2017 itibariyle Yunanistan’ın Midilli, Sakız, Sisam, İstanköy ve İleryoz adalarındaki “hotspot” merkezler, kapasitelerinden 7.400 kişi daha fazla barındırıyor: Yalnızca 5.576 kişilik kapasiteye sahip merkezlerde 12.981 kişi kalıyor. Yalnız kadınlar, ailelerin başı olan kadınlar ve çok küçük yaşta çocuklar da dahil olmak üzere binlerce insan yazlık çadırlarda yaşıyor, yerde uyuyor ve iklim koşulları ağırlaştıkça soğuk, nem ve yağmura maruz kalıyor. Kadınların bazıları tanımadıkları erkeklerle aynı çadırı paylaşmaya zorlanıyor ve bu nedenle mahremiyet ve güvenlikleri tehlike altına giriyor. Temiz su, sıhhi temizlik merkezleri ve sağlık hizmetlerine erişim mümkün değil.
Bu kış, AB-Türkiye Anlaşması Mart 2016’da yürürlüğe girdiğinden beri sığınmacıların adalardaki yetersiz merkezlerde geçirmek zorunda kaldığı ikinci kış olacak. Geçen kış Midilli’de üç erkek öldü. Bu ölümlerin nedenine ilişkin hala resmi bir açıklama yapılmamış olsa da mültecilerin buz gibi soğuk çadırlarını ısıtmak için kullandıkları geçici ısıtma aletlerinden yayılan karbon monoksitten zehirlendikleri düşünülüyor. 2016’nın sonlarına doğru, Midilli’de, yemek pişirmek için kullanılan gaz kutusundan kaynaklanmış olabilecek patlama, bir Kürt kadın ile çadırda uyuyan torununun ölmesine sebep oldu.
AB ve Yunanistan yetkilileri, adalarda toplama politikasını haklı göstermek için AB-Türkiye Anlaşması’na atıfta bulundu. Anlaşmanın bir parçası olarak uygulamaya konan bu politika, Yunanistan adalarına ulaşan sığınmacıları, sığınma talepleri hakkında karar verilene dek sığınma kapasitesi veya hizmetlere yeterli erişim olup olmadığına bakılmaksızın adalarda kalmaya zorluyor. Anlaşmanın yürürlüğe girdiği ilk günlerde adalara ulaşan sığınmacıların bazıları 20 aydır adalarda mahsur.