Esad'dan Netanyahu'ya Putin aracılığıyla mektup; Kürtlere özerklik verilecek ancak...
İsrail / Suriye Haberleri - ZERnews: Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya bir mektup gönderdiği öne sürüldü.
Kuveyt merkezli El Ceride gazetesinin batılı bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya bir mektup gönderdi.
Gazete Esad’ın mektubunu geçtiğimiz gün Soçi’ye yaptığı ziyarette, Rusya Devlet Başkanı Vladamir Putin’e verdi.
"KÜRTLERE VE DÜRZİLERE OTONOMİ SÖZÜ"
Gazete Esad’ın Netanyahu’ya yazdığı mektupta "İsrail sınırındaki Golan Tepleri’nin Suriye tarafındaki 40 kilometrelik bölgeyi silahsızlandıracağı" sözü verdiğini yazdı.
Esad’ın mektupta ayrıca "Suriye’de Kürtlere ve Durzilere otonomi tanıyacağını" tahhüt ettiğini ve bunun karşılığında kendi iktidarının devam etmesini şart koştuğunu iddia edildi.
Gazete, Putin’in Soçi’de Esad’ı kabulü sonrası İsrail Başbakanı Netanyahu’yu arayarak söz konusu mektubu ilettiği bildiriliyor.
Netanyahu’nun Esad’ın mektubuna ilişkin hemen cevap vermediği ve ulusal güvenlik danışmanları ile konuyu görüşeceğini ilettiği bildirildi.
"ESAD SURİYE'NİN SON ALEVİ BAŞKANI OLACAK"
Netanyahu’nun telefon görüşmesinde Putin’in "Esad, Suriye’nin son Alevi başkanı olacak" sözünden hoşnut kaldığı kaydedildi.
El Ceride gazetesi, Suriye’nin önerileri karşından İsrail’in bazı şartları öne süreceğini yazdı.
Habere göre, Netanyahu aynı özerk yapıyı Lübnan’da da gerçekleştirilmesini isteyecek. İkinci şart olarak İsrail, İran askerleri ve Lübnan Hizbullah’ının Suriye’den çekilmesini talep ediyor.
"İSRAİL KONFEDERAL SURİYE'Yİ DESTEKLİYOR"
Gazete, İsrail’in Lübnan’ı da içine alacak kalıcı bir çözümün bölgeye stratejik bir barış getireceğine inanıyor. İsrail Suriye’nin eski sisteme dönmemesi kaydıyla federal veya konfederal modeli desteklediği bildiriliyor.
Ancak İran’ın katiyen bölgeden çekilmeden bunun gerçekleşmesi zor görünüyor. Zira gazete IŞİD sonrası Suriye’de İran’ın varlığının sürmesi halinde bölgede istikrar ve barışın sağlanamayacağı savunuluyor.