top of page

GÜNEY KÜRDİSTANDAKİ REFERANDUM ve SONUÇLARI

Anan GÜLLÜOĞLU / 25.9.2017 tarihinde yapılacak olan referanduma karşı çıkma nedenlerinden biri Irak'ın toprak bütünlüğü.Haritaya bakıldığında sınırlarının cetvelle çizildiği, hatta Küveyt'in yine cetvelle Irak'tan koparıldığını, Kürdistanın güneyinin yine cetvelle Irak'a dahil edildiğini görebiliriz. İngiltere ve Fransa'nın kendi çıkarları için çizilen sınırları ile Irak yapay bir devlettir. Güney Kürdistanda yaşayan kadim halklar varlıkları inkar edilerek iradeleri dışında zorla Irak'a dahil edilmişlerdir. Irak'ın toprak bütünlüğünü referanduma engel olarak savunmak mevcut statükonun savunulması anlamındadır, sorunlara çözüm değildir. Tarih boyunca Kürtler başta olmak üzere Türkmen ve diğer halklar için uygulanan asimilasyon ve jenosit den başkada birlikte kalmanın bir anlamı yoktur. Referanduma karşı bir diğer neden Irak anayasasında yerinin olmaması. İŞİD saldırısında üç maymunu oynayan Irak Merkezi yönetimi anayasasının gereği olan askeri desteği en kritik dönemde sağlamadı.Bilinçli olarak bölgesel yönetimin bütçedeki payını ödemeyip ekonomik ambargo uyguladı. Hepsinden önemlisi evrensel hak olan UKKTH nın tüm anayasaların üstünde bir hak olduğudur. Zamanlama için erken demek sadece Irak yönetiminin güç kazanıp saldırması için zaman kazanmasına yol açacağı için şimdi değilde"NE ZAMAN?" Sormak gerekiyor, Irak Merkezi Yönetimi bu güne kadar birlikte kalmak ve aidiyet duygusunu geliştirmek için ne yaptı?Geçmiş dahil olumlu tek bir adım dahi atılmamıştır.Ayrıca İran'ında desteği ile Şia yayılma isteğine hizmet edecek sivillerden oluşan silahlı HAŞDİ-ŞABİ milis ordusunu oluşturdu. Bölge barışı için tehdit eden bu milis gücünün sayısı bu gün yüzbinleri aşıyor.Saldıracağı ilk yer Kerkük ve sora Erbil olacaktır. Referanduma karşı öne çıkarılan bir diğer önemli sorunda Kerkük'ün gelecekte ne olacağı. Kerkük BAAS yönetiminin zorla yerleştirdiği Arap nüfusu dışında Kürt ve Türkmen şehridir. Tarih boyunca bu iki halk arasında sorun olmamıştır.Irak yönetimlerinin dayattığı "TEKÇİ" dayatmalarına direnerek bedelini birlikte ödemişlerdir.Türkmen varlığı için Kürtler asla tehdit olmamıştır,olmak içinde hiç bir neden yoktur. İki halk referandum sonrası oluşturulmak istenen Kerkük federasyonunu birlikte özgürce örgütleyip yöneteceklerdir. Eğer bir tehditten söz etmek isteniyorsa mevcut Irak yönetiminin İrandan destek alarak dayattığı "TEKÇİLİK" anlayışıdır. Türkiyenin tavrı birlikte olduğu Kürtler için son derece önemlidir. Güney Kürdistanda Türkmen ve Kürt kavgası olmadı,olması içinde tek bir makul neden gösterilemez. Türkmenleri bahane ederek "AYRANI KABARAN"savaş çığırtkanlığı yapanların kara propagandaları tutmayacaktır.Bu zevatın görmek istemediği iki halk diğer halklarla beraber "EŞİT HAKLAR İÇİN" el ele barışı gerçekleştirmek iradesi ve Ortadoğuda örnek olabilecek yeni bir yapılanma için referanduma gidiyor olmalarıdır.

bottom of page