Mahmud GÖZELEK / Paylaşan /( 23 KASIM 1978 PERŞEMBE 00.23 SÊWEREG...SİWEREK ) Ferit Uzun’un anısına...
Karataşlı,alçak damlı evlerin üzerine kara bulutlar çökmüş,o yıl sanki zemheri şehre erken inmişti,kan donduran bir soğuk vardı...Ordu Mahallesi’nin Uzun’ların ( mala Bro drejanların ) yaşadığı sokağın 72 numaralı avlulu evinde,tahta katafalkın üzerine konulmuş bir naaş duruyordu.
Dışarıdaki havanın dondurucu soğuğuna karşın,avlunun içinde adeta yangın sıcaklığı vardı...Gençler,katafalkın başında ateş yakıp saygı nöbeti tutuyorlardı...Avlu gece olmasına rağmen saatler geçtikçe kalabalıklaşıyordu...Katafalkın önüne gelen insanların kimisi Fatiha okuyor,kimisi sol yumruğunu kaldırıp saygı duruşunda bulunuyor,kimisi hiç konuşmadan derin bir tefekküre dalıyor, bazılarında ise gözyaşları sel oluyordu...
Katafalkın üstünde,yeşil,sarı ve kırmızı bayrağın altında yatan bu kişi ölüden çok,uyuyan bir güvercini andırıyordu. Ölüm, tahta katafalkın üzerinde yatan bu genç adama o denli ters düşüyordu ki,onun huzurlu,yakışıklı ve asil yüzüne o kadar yabancıydı ki sanki bu bir cenaze töreni değil de bir düğündü, sanki biraz sonra kalkacak sazını alacak ve en güzel türkülerini okuyacaktı misafirlerine...O devrimci ve asil bakan gözlerini aralayıp gülümseyiverecekti dostlarına. Gülümseyiverecekti babası Apé Sefo’ya, annesi Kejê’ye,eşi Ruhsar’a ve kızı Yekbun’a...
Ve yeniden başlayacaktı roman gibi hayatına...Kâh Ankara Demirspor’da kaleci,Siverek folklor ekibinin başı,köylünün gönlüne taht kurmuş bir mühendis ve halkı için yaşamış bir devrimci...Ferit. Ferit Uzun...
Avlunun içi mahşer kalabalığına dönmüştü,akrabaları,futbolcu dostları, folklorcu arkadaşları,devrimci arkadaşları, köylüler, çocuklar, gençler, yaşlılar, Diyarbakır’dan, Urfa’dan, Adana’dan,Wan'dan onu uğurlamaya gelmişlerdi...
Güvercin uykusuna yatan bu genç adam,gerçek bir Kürt prensiydi...Çevresi onu güzel ahlakı ile tanırdı,mağdur durumda olsa dahi,asil bir tavır içinde olur,nezaketinden ve asaletinden taviz vermezdi,zengin fakir ayrımı yapmaz, insanlara eşit davranırdı...Çalışkan ve üretkendi, Mütevazı ve misafirperverdi,tıpkı babası Apê Sefo gibi misafirleri eve geldiğinde onları en güzel şekilde karşılar,eğlenceli sohbeti ile zamanın nasıl geçtiğini anlamazlardı...Duygusaldı, tıpkı annesi Kejé gibi,söylediği şarkılarda,okuduğu şiirlerde, çektiği halaylarda annesinin estetiğini ve duygularını yansıtırdı...Güvercin uykusuna yatan bu genç,Amojina Kejê’nin yüreğinden 23 Kasım’da kanatlanıp uçuverdi...